Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
…
49 pages
1 file
While in Classical and Early Hellenistic times the sculptors working in Knidos came in general from Athens, the artists of the later periods, as we learn from their signatures, came from very different regions. Some of them, like the Chiotian family of Zenodotos and his son Menippos settled in the city and the grandson finally got the citizenship of Knidos. In this time, the sculptors worked sometimes in cooperation on the same project as on the altar of Apollon Karneios where at least three signatures remained (Zenodotos the Jounger, Theon and Boulis). The figures of the frieze show clear affinities to Rhodian sculptures. This is of a certain importance because all the statues of the signed bases are missing and we have no idea about the style of the sculptors. However, one of the sculptors of the altar (Theon) worked also in Rhodes and received even the citizenship of the island. Once again, the close relationship of these two states can be documented and beside this, the global connections between the workshops in Hellenistic times can be recorded.
Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler. Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dâir Güncel Araştırmalar / Essays in Memory of Filiz Dönmez-Öztürk. Recent Work on the Archaeology, Epigraphy and Ancient History of Anatolia, 631-640., 2019
Knidos, MÖ 530’lardan itibaren ilk gümüş sikkelerini, MÖ 375’lerden itibaren ise ilk bronz sikkelerini darp etmeye başlamıştır. Knidos’un, MÖ 1. yy sonlarına tarihlendirilen ve çeşitli tiplerde darp etmiş olduğu bazı bronz sikkeleri üzerinde topuz saçlı, sağa dönük bir kadın başının yer aldığı kontrmark ilgi çekmektedir. Bu kadın başına ilişkin detaylı bir çalışma olmadığı gibi, birkaç katalog çalışmasında yer alan değinmeler dışında, bu kontrmarkın/başın kimi temsil ettiğinden pek söz edilmemektedir. Kontrmark, söz konusu kataloglarda “kadın başı, sağa (Aphrodite?)” şeklinde tanımlanmakta ve buna referans olarak ise bu kontrmarka ilk değinen yayın BMC, Caria bandı gösterilmektedir. Bu çalışmada BMC ve ardından gelen diğer kataloglarda “Aphrodite?” olarak tanımlanan kadın başı kontrmarkın kimi temsil ediyor olabileceğine ilişkin bir değerlendirme sunulmuştur. Bu değerlendirmenin içeriğini, gerek Aphrodite’nin Geç Hellenistik Dönem stil özellikleri aktarılarak gerekse Hellenistik Dönem’in sonuna damgasını vuran, çok sayıda büstleri ve sikkeler üzerinde tasvirleri yapılmış, Mısır’ın son kraliçesi VII. Kleopatra’nın portreleri (sikkeler ve portre büstleri) üzerinden yapılan karşılaştırmalar oluşturmaktadır.
Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dâir Güncel Araştırmalar. , 2019
The ancient city of Adramyteum produced a variety of bronze coins, especially those with the image of Pegasus, from the fourth century BC onwards. The cistophoric coins that were minted in the Late Hellenistic Period are the only known silver coin series from the city. Modern categorization of the coins belonging to the cities of the Roman Province of Asia is conducted by classifying the regions according to their Conventus name. The conversion of the cistophoroi of the Hellenistic Kingdom of Pergamon into the Roman monetary system could also be understood by studying the Adramyteum cistophoric coins. Moreover, the coin series which were produced in the second-first centuries BC may show the political forces that overshadowed the city. In addition to this, the coinage of Adramyteum in the Roman Imperial Period encompasses a variety of high quality coins, as in all the small Asian cities of the period. In this study, the coins minted in Adramyteum in the second-first centuries BC will be interpreted.
Mnemes Kharin Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler, 2019
The cameo gold ring, which was found during Marmaray Yenikapı Excavations that carried out by İstanbul Archaeological Museums will be presented in this article. The museum inventory number of the ring is 08.6 (M). The ring has a massive round hoop which is slightly flattened along the sides and soldered to a circular bezel. The gold part at top of the ring is a little bit higher and its shape is close to round but actually oval and a cameo was settled at the middle of it. In the center of the cameo, there is a scene which presents an open hand which is surrounded by an inscription and small cross placed in the axis of the hand that precedes this inscription: ΤΙ ΚΑΛΙ ΤΟ ΜΙΛΟΝ, that means “The apple to the beautiful one”.The context that the ring was found at the excavation and also some parallels from the publications that indicates this ring might be dated to the 5th-6th century AD in a very wide range of time. However, it is thought that this ring is most probably 6th century AD. Based on the inscription and hand depiction on it that might have been an engagement or marriage ring and also it might be produced in a workshop of jewelry at Constantinople.
Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dair Güncel Araştırmalar / Essays in Memory of Filiz Dönmez-Öztürk Recent Work on the Archaeology, Epigraphy and Ancient History of Anatolia, 2019
Özet Yazıt taşıyan steller ya da anıtlar, resmî kayıtlar, antlaşmalar ve hikâyeler gibi yazılı me- tinler, somutlaştırılmış ideolojinin diğer araçları gibi, çoğu kez iktidar tarafından öne sürülen bir iddianın haklılığını ortaya koyabilmekte ya da bir mesajı iletebilmektedir- ler. Somutlaştırmanın diğer araçları bu görevi semboller yoluyla dolaylı olarak yerine getirirken, yazılı bazı metinler daha açık ve doğrudandır. Bu yönüyle yazılı metinler ve yazıtlar politik mesaj iletme ve propaganda amacıyla daha sık kullanılabilmektedir. Bu bildiride öncelikle hâkim ideolojinin yazıtlar yoluyla somutlaştırılması konusu ele alınacak ve devamında Akhamenid İmparatorluğu’nun “mutlak muktedir” yöneticisi I. Dareios (MÖ 522-486) tarafından propagandist bir tavırla, bir “başarı arşivi” olarak kaydettirilen Behistun/Bisitun yazıtı söylemi üzerinden en temel somutlaştırma anlatılarıyla karşı- laştırılacaktır. Bu bağlamda ayrıca, Pers İmparatorluk ideolojisi ve dolayısıyla yaratılan krallık yazıtları üzerinde çok büyük etkiye/itkiye sahip diğer Mezopotamya uygarlıkları örneklerine de göndermelerde bulunulacaktır. Anahtar Kelimeler: Akhamenid, yazıt, ideoloji, propaganda, materyalizasyon. Abstract Like the other media of ideology, the written documents such as inscribed steles or monuments, official records, treaties, and stories can manifest the justness of a claim asserted usually by the political power or bear the message of it. While the rest of the media of materialization can carry this duty through symbols indirectly, some written sources can be more clear and more direct. From this aspect, the written documents and the inscriptions can be used frequently as political messages and to propagate. In this paper, after discussing the materialization of dominant ideology via inscriptions, the Behistun/Bisitun inscription which is recorded as a “success archive” in the propagandist manner by Achaemenid king Darius I (522-486 BC) will be treated through its discourse as a case study. In this respect, Achaemenid imperial ideology and earlier Mesopotamian examples having a deep impact on the royal inscription will also be referred. Keywords: Achaemenid, inscription, ideology, propaganda, materialization.
Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler. Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dâir Güncel Araştırmalar / / Essays in Memory of Filiz Dönmez-Öztürk. Recent Work on the Archaeology, Epigraphy and Ancient History of Anatolia, 2019
“Tekirdağ Ganos Dağı ve Çevresi Arkeolojik Yüzey Araştırmaları” kapsamında tespit edilen Tekirdağ’ın güneybatısında, Yeniköy’ün Mermer Mahallesi’nde, Çanakçı yolu üzerinde yer alan Mermer Höyük’ün, “Kırmızı Astarlı Seramikleri” çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Höyük’te beş adet Doğu Sigillata A, bir adet Doğu Sigillata B, 25 adet Doğu Sigillata C, bir adet Afrika Kırmızı Astarlısı ve altı adet Phokaia Kırmızı Astarlısı’nın yapılmıştır. İncelenen 38 parça seramikte Doğu Sigillata A, üç forma ayrılarak MÖ 1. yy sonu ile MS 1. yy’a, Doğu Sigillata B, bir forma ayrılarak MS 1. yy’ın 2. yarısına tarihlendirilmiştir. En yoğun buluntu grubunu oluşturan Doğu Sigillata C, altı forma ayrılarak MS 1. yy ile MS 4. yy arasına; Afrika Kırmızı Astarlı Form 1 MS 5. yy’a ve Phokaia Kırmızı Astarlıları, üç forma ayrılarak MS 5. yy ile MS 6. yy başları arasına tarihlendirilmiştir.
Mnemes Kharin Filiz Dönmez Öztürk Anısına Makaleler, Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dair Güncel Araştırmalar, Edd. B. Öztürk-H.S.Öztürk- K.Eren-B.B. Aykanat-H. Azeri, 517-526 İstanbul (2019) ., 2019
'Mnemes Kharin Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler' Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dair Güncel Makaleler, Homer Kitabevi , 2020
"Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler, Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dâir Güncel Araştırmalar", Haz. Bülent Öztürk, Hüseyin Sami Öztürk, Kenan Eren, Bünyat Burak Aykanat, Hazal Azeri, İstanbul: Homer Kitabevi, 2019, s. 27-270. ISBN: 978-9944-483-86-5.
ÖZET: Herodianos’un “Marcus Aurelius Devri’nden Sonra İmparatorluk Tarihi” adlı yapıtı, Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un ölümünden (MS 180) III. Gordianus’un tahta geçtiği (MS 238) zaman aralığındaki gelişmeleri kapsamakta olup sadece olayların kronolojik bir anlatısı olmasının ötesinde, bir tarihsel ve siyasal düşünceyi de içermektedir. Bu yapıtın eleştirel bir değerlendirmesi, büyük bir tarihsel krizin yaşandığı ve bize görece daha az antik metnin ulaşabildiği MS 3. yy’ın siyasal düşüncesinin de bir kesitini sunmaktadır. Herodianos’un düşüncesi, tarihsel krizin iki dinamiğinin “meşrûtî monarşi” ve “tiranlık” arasındaki karşıtlıkta yatmaktadır; zira, Herodianos’un “tiranlık” olarak adlandırdığı yönetim tarzı, MS 3. yy bağlamında Rostovtzeff’in tanımladığı şekliyle “askerî monarşi” anlayışına tekabül etmektedir. Herodianos’ta tarihsel olgular, bu karşıtlık temelinde açıklanmaktadır. Herodianos’un düşüncesinde, bir kurum olarak Senatus’un merkezî bir yeri bulunmaktadır. Bu çalışmada, Herodianos’un yapıtında Senatus’un tarihsel rolü ele alındığı gibi, bu kurumun Herodianos’un siyasal düşüncesindeki merkezî konumu, metnin içindeki söylevlerin de analiziyle birlikte, Antikçağ siyasal düşüncesi bağlamında ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Herodianos, Tarihyazımı, Principatus, Askerî Monarşi, Senatus. ABSTRACT: Herodian’s work that is titled as “History of the Empire from the Death of Marcus” covers the period from Marcus Aurelius’ death (180 AD) to the Gordian III’s accession to the throne (238 AD), and beyond being a chronological narrative of the events, this work also includes a certain historical and political thought. A critical enquiry of this work may present a component of the political thought of 3rd century AD, which was an age of historical crisis. In Herodian’s thought, the dynamics of the historical crisis lies on the contrast between senatorial monarchy and tyranny. The historical facts are explained on the basis of this contrast. Likewise, the regime that was defined as tyranny by Herodian, in the context of the 3rd century AD, corresponds to Mommsen’s and Rostovtzeff ’s conception of “the military monarchy”. Senatus has also a central position as an institution in this narrative. In this study, Senatus’ historical role within the work of Herodian, as well as its central position, will be discussed by an analysis of the speeches that are contained in this work, on the context of ancient political thought. Keywords: Herodian, Historiography, Principate, Military Monarchy, Senate. ABSZTRAKT: Heródián "A birodalom története Marcus halálától" című műve a Marcus Aurelius halálától (i.sz. 180) III. Gordianus trónra lépése (i.sz. 238) közötti időszakot öleli fel, és az események kronológiai elbeszélésén túlmenően ez a mű bizonyos történelmi és politikai gondolatokat is tartalmaz. A mű kritikai vizsgálata a Kr. u. 3. század politikai gondolkodásának egy összetevőjét mutathatja be, amely a történelmi válság kora volt. Heródián gondolkodásában a történelmi válság dinamikája a szenátori monarchia és a zsarnokság közötti ellentétben rejlik. A történelmi tényeket ennek az ellentétnek az alapján magyarázza. Hasonlóképpen, a Heródián által zsarnokságként meghatározott rendszer a Kr. u. 3. század kontextusában megfelel Mommsen és Rostovtzeff "katonai monarchia" felfogásának. A senatus mint intézmény szintén központi helyet foglal el ebben a narratívában. Ebben a tanulmányban a Senatusnak a Heródiás művében betöltött történeti szerepét, valamint központi pozícióját a műben szereplő beszédek elemzésével tárgyaljuk az ókori politikai gondolkodás kontextusában. Kulcsszavak: Heródián, történetírás, principátus, katonai monarchia, szenátus. АБСТРАКТ: Труд Геродиана "История империи со смерти Марка" охватывает период от смерти Марка Аврелия (180 г. н.э.) до восшествия на престол Гордиана III (238 г. н.э.) и, помимо хронологического изложения событий, содержит определенную историко-политическую мысль. Критическое исследование этого произведения может представить компонент политической мысли III века н. э., который был эпохой исторического кризиса. По мысли Иродиана, динамика исторического кризиса заключается в противопоставлении сенаторской монархии и тирании. На основе этого противопоставления объясняются исторические факты. Подобным образом, режим, который Геродиан определял как тиранию, в контексте III века н. э. соответствует концепции "военной монархии" Моммзена и Ростовцева. Сенат также занимает центральное место как институт в этом повествовании. В данном исследовании историческая роль сената в произведении Геродиана, а также его центральное положение будут рассмотрены на основе анализа речей, которые содержатся в этом произведении, в контексте античной политической мысли. Ключевые слова: Геродиан, историография, принципат, военная монархия, сенат.
Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler. Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dâir Güncel Araştırmalar / / Essays in Memory of Filiz Dönmez-Öztürk. Recent Work on the Archaeology, Epigraphy and Ancient History of Anatolia, 2019
Özet Bithynia Bölgesi, arkeolojik ve epigrafik zenginliğiyle 19. yy’ın sonlarından itibaren 21. yy’ın başlarına kadar, E. Kalinka, G. Mendel, L. Robert, F. K. Dörner, D. French, S. Şahin ve Ch. Marek gibi, çok sayıda arkeolog epigraf ve eskiçağ tarihçisi tarafından ziyaret edilmiş, bu bilim insanları bölgede epigrafik tarihî-coğrafî nitelikte araştırmalar yapmışlar ve bu araştırmalarının sonuçlarını gerek makale gerekse kitap olarak yayımlamışlardır. Son dönemlerde (2007-2014) ise Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Bithynia’nın bazı bölgelerinde yeni epigrafik tarihî coğrafî yüzey ve müze araştırmaları yapılmasına başlanmış olup burada da esas olarak bu çalışmalar tanıtılmaktadır. Dr. H. S. Öztürk başkanlığında bir ekip tarafından Sakarya’nın Geyve, Taraklı, Pamukova (Sakarya province) ile Bilecik’in Gölpazarı ve Osmaneli ilçelerini kapsayan epigrafik yüzey araştırmaları 2011 yılından beri düzenli bir şekilde devam etmekte olup; Bolu’nun Mudurnu ve Göynük ilçelerinde 2012 ve 2013 senelerinde Dr. Filiz Dönmez-Öztürk başkanlığında bir ekip tarafından epigrafik yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaların yanı sıra Bithynia kapsamında bulunan Amasra, Bilecik, Bolu, Bursa, İznik, Karadeniz Ereğli, Kocaeli, Konuralp ve Söğüt arkeoloji müzelerinde de epigrafik çalışmalar yapılmıştır. Tios/Tieion (Zonguldak Filyos) antik kenti arkeolojik kazılarında 2007’den itibaren elde edilen yazıtlar bir corpus altında toplanmıştır. Yapılan tüm bu çalışmaların sonucunda büyük çoğunluğu Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen onurlandırma kararnameleri, miltaşları, adaklar, ağırlıklar ve mezar taşları gibi farklı türlerden yeni yazıtlar ile niteliği anlaşılamayan fragman yazıtlar tespit edilmiş ve ayrıca daha önce yayımlanmış yazıtlar da tekrar değerlendirilmeye alınmıştır. Abstract The territory of Bithynia has long attracted the attention of travelling antiquarians due to its rich archaeological and epigraphical potential. Archaeologists and epigraphers such as E. Kalinka, G. Mendel, L. Robert, F. K. Dörner, D. French, S. Şahin and Ch. Marek conducted epigraphic and historical geographical research here between the mid-19th and early 21st century and published the results of their researches in the context of their boks or articles. Many Greek and Latin inscriptions of Bithynia were presented in these Works in this way. In recent years, with the permission of Ministry of Culture and Tourism of Turkish Republic, new epigraphical field surveys have started within the Roman Bithynia (Nikaia, Claudiopolis, Modrene, Prusias ad Hypium, Tios/Tieion, Amastris), including in the districts of Geyve, Taraklı and Pamukova (Sakarya province) and Gölpazarı and Osmaneli (Bilecik province) by a team headed by Dr. H. S. Öztürk; and since 2012 in Göynük and Mudurnu (Bolu province) by a team headed by Dr. Filiz Dönmez-Öztürk. Concurrently, new epigraphical research has been conducted in Amasra, Bilecik, Bolu, Bursa, İznik, Karadeniz Ereğli, Kocaeli, Konuralp and Söğüt Archaeological Museums. The excavations at Tieion/Tios (Zonguldak-Filyos province) on the southern Black Sea coast have also presented new inscriptions that have been compiled into a corpus. Consisting of honorary decrees, milestones, dedications to gods and goddesses, weights and gravestones, these inscriptions add new information to the history of Roman Bithynia. Kapak Yazısı Eskiçağ Bilimleri dünyamızın parlak bir yıldızı olan Filiz Dönmez Öztürk’ün aramızdan zamansız ve erken ayrılışı üzerine, O’nun anısını ebedi kılmak ve ismini ölümsüzleştirmek amacıyla, 14 yıl boyunca hizmet ettiği Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü himayesinde hazırlanan bu kitapta; başta kendi bölüm hocaları ve arkadaşları olmak üzere, onu tanıyan, seven, dostluğunu paylaşan, onunla ortak bilimsel paydalarda buluşan, aynı proje ve araştırmalarda yer alan, Türkiye’nin ve Almanya’nın çeşitli üniversite, enstitü ve kurumlarından, her biri kendi alanında uzman akademisyen ve araştırmacı bir araya gelerek, Neolitik Dönem’den Bizans Dönemi sonuna kadar çok geniş bir dönemi; arkeoloji, mimari, epigrafi, numismatik, klasik filoloji ve eskiçağ tarihi gibi farklı disiplinleri kapsayan, birbirinden değerli makalelerini kaleme almışlardır. Filiz’in 41. yaşında, 41 biliminsanının katkısıyla sunulan bu çalışma ile Filiz’in “anısının ebedi kalması” ümidimizle: μνήμης χάριν ❦ mnemes kharin
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
Mnemes Kharin ❦ Filiz Dönmez-Öztürk Anısına Makaleler, 2019
Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Mnemes Kharin: Filiz Dönmez Öztürk Anısına Makaleler. Anadolu Arkeolojisi, Epigrafisi ve Eskiçağ Tarihine Dair Güncel Araştırmalar (Eds. K. Eren, B. Öztürk, H. S. Öztürk), Homer Kitabevi, Istanbul, 2019, 573-588.
"Cumhuriyetin 100. Yılı Yaklaşırken Türk Arkeolojisi", SDÜ FEF Sosyal Bilimler Dergisi 50, 275-335. , 2020
PHASELIS, 2016
Durnagölü, N. & Özdemir Candur, E. (2024). Stratonikeia Gymnasion’u, B. Söğüt (Ed.), Antik Dönemlerden Günümüze Stratonikeia, İş Bankası Kültür Yayınları, 192-203., 2024
Durnagölü, N. (2024). Stratonikeia Terrakotta Aphrodite Tipleri, B. Söğüt (Ed.), Antik Dönemlerden Günümüze Stratonikeia, İş Bankası Kültür Yayınları, 308-321., 2024
Durnagölü, N. & Söğüt, B. (2024). Antikçağ Grafiti Oyunlar, B. Söğüt (Ed.), Antik Dönemlerden Günümüze Stratonikeia, İş Bankası Kültür Yayınları, 396-417., 2024
Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2023
Antik Dönemden Günümüze Stratonikeia / Ed. B. Söğüt, 2024