Academia.edu no longer supports Internet Explorer.
To browse Academia.edu and the wider internet faster and more securely, please take a few seconds to upgrade your browser.
2019, Mülkiye Dergisi
…
8 pages
1 file
Nobel ödüllü iktisatçının Türkiye için Ağustos başında koyduğu kriz teşhisi nereden kaynaklanmış olabilir? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Merkez Bankası'na ve "faiz lobisi"ne karşı sert söylemini Mayıs'ta Londra'ya taşıması Batı basınında yer bulmuştu. Aynı tarihlerde uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye ilişkin bozulan algılamaları da Batı ekonomi medyasına yansımıştı. Bu algılamalar, Türkiye ekonomisine ilişkin iç ve dış dengesizlik göstergelerini de kullanmakta; bazıları (aslında "kriz" iması içeren) sert bir iniş olasılığını vurgulamaktaydı 2 . Bu kaynaklardan, değerlendirmelerden esinlendiği anlaşılan Krugman'ın yazısı, Türkiye ekonomisinin nicel verilerini kullanmıyor; "benzer krizler"den türetilmiş bir genelleme özelliği taşıyor. Türkiye krizinin nedenlerini ve olası gelişim doğrultusunu inceliyor ve krize karşı geleneksel olmayan politika seçeneklerine işaret ediyor. Bazı öğelerinin tartışılmasını yararlı gördüm. Bu yazıda, Krugman'ın makalesini bir referans çerçevesi olarak ele alıyorum ve 2018-2019 krizinin nedenleri, seyri, olası politika seçenekleri üzerindeki tespitlerimi ve görüşlerimi bu çerçeveyle karşılaştırıyorum.
DergiPark (Istanbul University), 2016
Bu çalışmada Türkiye'de Nisan 1994 ve Şubat 2001 krizlerinin temel nedenleri incelenmiştir. Uygulanan faktör analizi tekniğiyle Türkiye'deki krizleri açıklayan üç faktör elde edilmiştir. Bu faktörler, para ikamesi, bankacılık sisteminin açık pozisyon eğilimi ve yükselen konjonktür olarak adlandırılmıştır.
2004
In this study we had examined basic reasons of financial crises of April 1994 and February 2001 in Turkey. We obtained three factor explainig of crises in Turkey with applied factor analysis technique.These factors called currency substitution, open position propensity of banking system and rising conjecture.
YÜKSEK LİSANS TEZİ, 2011
1980 sonrası dönemin en önemli özelliklerinden biri olarak küreselleşme süreci öne çıkmaktadır. Küreselleşme süreci insanların bilgiye daha rahat ulaşımını sağlamıştır. Küreselleşme insanların olmasa bile paranın ve malların önündeki hareket engellerini kaldırmıştır. Bu durum yarattığı olumlu etkinin yanında olumsuz sonuçlarda doğurmuştur. Bu olumsuz sonuçların en önemlilerinden biri finansal krizlerdir. Bu çalışma finansal krizlerin bir türü olan döviz krizleri üzerine odaklanmıştır. Bu çalışmada spekülatörlerin ve merkez bankasının kriz sırasında aldığı karalar oyun teorisi yardımıyla analiz edilmeye çalışılmıştır. Modelin sonuçları ile 1994 krizinde spekülatörlerin ve merkez bankasının aldığı kararlar karşılaştırılmıştır.
Mülkiye Dergisi, 2019
Türkiye ekonomisi 2018 ortalarında bir döviz krizi ile karşı karşıya kalmış, ekonomi yavaşlamaya, enflasyon hızla artmaya ve borç ödemelerinde yaşanan sorunlar yoğunlaşmaya başlamıştır. Bu makalede, yaşanan bu gelişmelerin, 2000'li yıllarda Türkiye ekonomisine hâkim olan dış sermaye girişlerine bağımlı, borç artışına dayanan, inşaat odaklı büyüme modelinin yapısal bir krizi olduğu öne sürülecek, Türkiye ekonomisinin dış sermaye girişlerine bağımlı yapısı tartışıldıktan sonra, borç artışı ve inşaat odaklı büyüme tercihleri incelenecektir. 2000'li yıllar boyunca dış sermaye girişlerinde yaşanan artışla birlikte ekonominin ani duruş veya çıkışlara karşı kırılganlığını daha da artmıştır. Özel sektörün toplam dış borcundaki artış, hem bankacılık sektörünü hem de finansal olmayan işletmeleri döviz kurlarındaki oynamalara karşı kırılgan hale getirirken yurtiçi borçluluk oranlarındaki artış da ekonomik büyümenin faiz oranları ve kredi genişlemesindeki değişimlere oldukça duyarlı olmasına yol açmıştır. Türk lirasının reel olarak uzun süre değerli seyretmesi, üretimde ithal ara malı kullanımını arttırarak 2000'li yıllarda büyümenin yüksek cari açıklarla birlikte gerçekleşmesine neden olmuştur. Dolayısıyla dış sermaye girişlerine bağımlı, borç artışına dayanan, inşaat odaklı büyüme modeli iç ve dış şartlar olumlu olduğunda ekonomik büyüme yaratırken zaman içerisinde ekonomideki kırılganlıkları arttırmış ve ekonomik istikrarsızlığa zemin hazırlamıştır. Bu şartlar altında ortaya çıkan döviz ve borç krizi sonrası ekonominin seyrinin ana belirleyicisi küresel likidite şartlarındaki gelişmeler olacaktır.
ÖZET Bu çalışmanın esas amacı ülkemiz ekonomisinin yapısal sorunu olan krizlerin tanımını yapmak ve sonrasında makroekonomik programlar anlamında büyük çaplı değişikliklere sebep olan 1994 ve 2001 ekonomik krizlerinin mikroekonoik temel göstergeler açısından analizini yapmaktır.Bu yüzden genel bir kriz tanımı yaptıktan sonra kriz tipleri üzerine teorik bilgi verilecektir ve sonrasında 1994 ve 2001 krizlerinin ortaya çıkmasındaki temel ekonoik atmosfer ortaya konulmaya çalışılacaktır. Teorik çalışma ve modelleme metodu olarak da krizlerin büyümeyi olumsuz yönde etkilediği kabulü ile büyüme verileri belirleyici olacaktır. Doğrudan yabancı sermaye girişinin artışının ve azalışının yaşadığımız ekonoik krizlerle dolayısı ile büyüme ile bağlantılarını kurarken beklenti yönetimi, cari açık ve yatırım-tasarruf açığının da aynı veriler ile ilişkileri irdelenecektir. Son olarak 1994 ve 2001 Krizlerinde kriz yönetiminin nasıl yapıldığı ve krizlerin sonunda yapılan ekonomik düzenlemelerinin sonuçlarının ve başarısının değerlendirmeleri yapılacaktır. Tüm bu incelemelerin ardından 1994 ve 2001 Krizlerinin bilimsel taslağının sunulması ve ekonomi politikası alanında ulusal ve uluslararası ilişkiler anlamında nelere dikkat edileceği noktasında bir ön bilgi sunması hedeflenmektedir. ABSTRACT As a theoretical study and modeling method, the growth rate will be determined by the assumption that crises affect growth negatively. We will examine the relationship between the increase in direct foreign capital inflows and the weaknesses of the current economic situation, the current account deficit and the investment-saving gap in relation to the same economic situation. Finally, in the 1994 and 2001 Crisis, crisis management will be done and assessments of the consequences and success of economic regimes made at the end of crises will be made. After all these examinations, it is aimed to present a preliminary information on the presentation of the scientific proposal of the 1994 and 2001 Crisis and the points to be considered in terms of national and international relations in the field of economic policy. The main objective of this study is to make a definition of the crises which are structural problems of the country's economy and then to analyze the economic crises of 1994 and 2001 in terms of microeconomic indicators. This is why the theoretical information on crisis types will be given after the definition of crisis. The basic economic atmosphere in the emergence of the crises
ABSTRACT A crisis is defined as events that occuring because of political or economic reasons and undermines the country’s economic structure; due to globalization and economic ties, it effects in other countries and therefore, faced due to change, is the name of the global financial crisis. The world economy had the scene of the global crisis a lot of times, from The Great Depression in 1929 to 2008, based on philosophy of the "Resources are scarce, the needs are endless", so we can say from this philosophy, there wil be new crises. That study also examined the effects of the global crisis and the crisis in Turkey and implemented solutions to these crises and the crisis will focus on prescriptions. Key Words: Economic Crisis, Financial Crisis, Corporate Sector Crisis, World Crisis JEL Codes: G01 - Financial Crises
Akademik Hassasiyetler, 2015
İkinci dünya savaşının sonrasında dünya ekonomik sistemi üzerinde yapılan düzenlemeler sonucu oluşturulan yeni kuruluşların uyguladığı ekonomi politikaları ve 1980 sonrası Küreselleşme ve sermaye hareketlerindeki serbestleşme dünya ekonomisinde krizlere yeni bir boyut kazandırmıştır. Bu boyut krizlerin etki alanını ulusal boyuttan uluslararası boyuta oradan da küresel boyuta taşımıştır.1930'lu yıllardan itibaren, ithal ikamesine dayalı sanayileşmeye yönelen Türkiye,1980'den sonra piyasa ağırlıklı dışa açık bir ekonomik model uygulamaya koymuştur. Bu tarihten sonra Türkiye, Dünya Bankası ve IMF desteğinde serbest piyasa ağırlıklı dışa açık politikaları esas alan ve neoliberal politikaları uygulayan ülkeler arasında yerini almıştır. Türkiye 1989 ortalarında sermaye hareketlerinin serbestleşmesi ile birlikte döviz kuru, cari açık, dış borç ve faiz oranlarındaki dalgalanmaların sebep olduğu krizlere maruz kalmıştır. Bunun sonucunda da yatırım, büyüme, istihdam ve gelir dağılımı gibi orta ve uzun döneme yönelik hedeflerde bozulmalar meydana gelmiştir. Bu nedenle ülke Cumhuriyet tarihinin en ciddi ekonomik krizleri olarak nitelendirilen Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerini yaşamıştır. Kriz sonrasında toplumun her kesiminde ciddi ekonomik kayıplarla birlikte sosyal huzursuzluklar ve güvensizlik meydana gelmiştir. Bu çalışma ekonomik kriz kavramını esas alarak, Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizlerinin oluşumun da etkisi olan dünyadaki sermaye hareketleri ve küreselleşme ile birlikte Türkiye ekonomisinde meydana gelen makro iktisadi politika değişikliklerini, makro iktisadi göstergeleri kullanarak analiz edilecektir.
2021
bu yana dünya ekonomisinin karşılaştığı en önemli darboğaz olarak kabul edilebilir. Ekonomi sisteminin karmaşıklaştığı ve entegrasyonun daha önce görülmemiş derecede yükseldiği bir ortamda krizin ortaya çıkması krize bazı karakteristik özellikler katmıştır. Finansal piyasalar ve finansal araçlardan kaynaklanan sorunlar 2008 Küresel Ekonomik Krizini diğer krizlerden farklı kılan en önemli husus olarak kabul edilebilir. Ancak bu kısım krizin sadece tetiklenme aşaması açısından önem taşımaktadır. Sonrasında kriz sürecinde, diğer krizlerde de görülen farklı ekonomik problemler ortaya çıkmıştır. Bu noktada finansal piyasalardaki problemlerin yanında, ülkelerin kendi kronik problemleri de ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada 2008 Küresel Ekonomik Krizinin finansal piyasalar ve finansal araçlardan kaynaklanan nedenleri incelenmiştir. Diğer taraftan finansal piyasalar ve finansal araçların bu kadar ön planda olmasına ortam sağlayan unsurlara da değinilmiştir.
M. Kemal Aydın ve Mehmet Zeki Ak (2022), Chapter
Finansal sermaye girişini kolaylaştırmayı [özendirmeyi] amaçlayan 1989 Düzenlemesi (32 Sayılı Karar) ile Türkiye ekonomisi, faizi ve döviz kurunu birbirinden bağımsız olarak belirlemenin mümkün olmadığı [birinin diğerini belirlediği] ve finansal krizlere açık çalkantılı bir sürecin içine girmiştir. 1990'lar boyunca, temel kaldıraçları yüksek faiz ile düşük kur olan kırılgan bir büyüme modeli uygulanmıştır. Keza söz konusu dönemde iktisadi yapı üç büyük finansal krize (1994, 1998, 2001) maruz kalmıştır. 2001 Krizi'nin ardından esnek kur sistemine geçilerek sermaye hareketlerinin önündeki engellerin tamamı kaldırılmıştır. Diğer taraftan FED başta olmak üzere büyük ekonomilerin merkez bankalarının genişletici para politikası izliyor olması, küresel düzeyde müspet bir konjonktür oluşmasını temin etmiştir. Küresel konjonktürün yansıması olarak ekonomiye ciddi miktarda finansal sermaye girişi olmuştur. Kısacası, finansal sermayenin uyardığı tüketim talebi üzerinde yükselen bir büyüme dalgası yakalanmıştır. Büyüme dalgası, 2008 Krizi'ne kadar devam etmiştir. Krizi aşma arayışlarının uzantısı olarak, küresel düzeyde parasal genişlemenin sürdürülmesi, 2019'daki küçülmenin ardından toparlanmayı temin etmiştir. Bununla birlikte, 2013'ten itibaren bir taraftan küresel likidite koşullarının kötüleştiğini ve finansal sermaye girişlerinin yavaşladığını diğer taraftan da ülke içinde ağır siyasi krizler meydana geldiğini görüyoruz. Bu koşullar altında, doğaldır ki, makroekonomik dengeler bozulmaya başlamıştır. İktisadi faaliyetler, faiz-kur kıskacı altında kısır bir döngünün içine girmiştir. Finansal sermaye 1. Bu çalışma, Teorik Anlamda İktisadi ve Finansal Olaylara Akademik Yaklaşımlar [(eds.) Şahin Karabulut (2022), Bursa: Ekin Yayınevi: 153-169] başlıklı kitabın içinde bölüm olarak yayımlanmıştır.
Loading Preview
Sorry, preview is currently unavailable. You can download the paper by clicking the button above.
KISA VADELİ SERMAYE HAREKETLERİNİN ULUSAL EKONOMİYE ETKİLERİ, 2017
Uluslararası Politik Ekonomi Ekonomik Krizler ve Türkiye , 2016
İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLERDE TEORİ VE ARAŞTIRMALAR, 2020
Mülkiye Dergisi, 2019
Küreselleşme Sürecinde Finansal Krizler ve Finansal Düzenlemeler, İstanbul Ticaret Odası Yayını, , 2001
JOEEP: Journal of Emerging Economies and Policy, 2017
Akademik Bakış, 2006
İstanbul Üniversitesi / Sosyal Bilimler Enstitüsü / İktisat Ana Bilim Dalı / İktisat Teorisi Bilim Dalı, 2016
M. Kemal Aydın ve Özlem Aksoy (2012b), Paper
Balkan Journal of Social Sciences / Balkan Sosyal Bilimler Dergisi . 2016, Vol. 5, p158-181. 24p., 2016
Journal of Solid Mechanics and Materials Engineering, 2008
Başarı Öğrenci Sempozyumu Bildiri Kitabı , 2015
TÜRKİYE'NİN 2018 KRİZİ BAĞLAMINDA SEKTÖREL BİR İNCELEME, 2018